<< BLOG

İnsan Odaklı Aydınlatma Nasıl Elde Edilir? / Ayrım Yaser Talu


İnsan Odaklı Aydınlatma Nasıl Elde Edilir? / Ayrım Yaser Talu

  On binlerce yıl boyunca tüm diğer canlılar gibi doğal yaşamın içinde var olan insanoğlunun yapay iç mekanlardaki yaşam serüveni bu zaman dilimi içerisinde göreceli olarak çok kısa bir aralığa denk gelmektedir. Dolayısı ile insanoğlu bu yapay iç mekanlarda yaşamaya başlamasına rağmen, biyolojik olarak hala doğal yaşamla bütünleşiktir ve onunla etkileşim içerisindedir. Elbette doğal ortamla benzeşmeyen bu yapay ortamlarda vücudumuzun işleyişinde birtakım sıkıntılar çekmemiz kaçınılmazdır. Son dönemler de yapılan bilimsel araştırmalar da bu görüşü doğrulamaktadır.

 

Doğal ışık mevsimlere göre değişir ve nasıl hissettiğimiz üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Ruh halimiz, ışık miktarından ve kalitesinden etkilenebilmektedir. Soğuk mevsimlerde, günler daha kısa ve karanlık olduğunda, insanlar bazen ruhsal açıdan kötü ve bitkin hissetmekte ve hatta mevsimsel duygu durum bozukluğu çekmektedir. Tabi bu sadece mevsimsel değişimlerle ilgili bir durum değildir. Ayrıca günün 24 saati boyunca gerçekleşen değişmelerle ilgili bir durum; yani sirkadiyen ritim ile ilgili. Işık, sabahları uyandığımızda ve gün içinde işte veya okulda nasıl hissettiğimizden, gece dinlenebilmemize ve iyi bir uyku için hazırlanabilmemize kadar oldukça önemlidir.

 

Tabi bu sadece bir his meselesi de değildir. Dr. Fikret Talu’nun açıkladığı gibi ışık insan beynindeki ve bedenindeki kimyasal reaksiyonlarla da birebir ilişkilidir. Bunula birlikte, zamanının büyük bir kısmını iç mekanlarda geçiren bizler, güneşten gelen önemli sinyalleri kaçırmaktayız. Bu yüzden yapay aydınlatma büyük önem arz etmektedir.

 

Peki doğal ışığı iç mekanlara nasıl getirebiliriz?

 

Bu anlamda, LED teknolojisi sunmuş olduğu yapay dinamik aydınlatma sayesinde, gün boyunca güneş ışığını taklit etmeyi mümkün kılmakta ve içeride yaşayan insanlar için mümkün olan en iyi koşulları oluşturabilmektedir.

 

Yapay dinamik aydınlatma, renkleri doğru gösterme kabiliyeti yüksek renk sıcaklığı ayarlanabilir armatürler ve akıllı kontrol sistemleriyle uygulanabilir. Bu sayede ortamdaki aydınlık seviyesi ve beyaz ışığın tonlarının (2700 Kelvin’den 6500 Kelvin’e kadar) optimum kontrolü sağlanabilir.

 

Bir örnekle basit bir şekilde anlatmaya çalışırsak eğer; örneğin bir ofiste sabah ile öğle arası zaman diliminde, düşük aydınlık seviyesi ve düşük Kelvin (sıcak ışık) ile başlanıp kademeli olarak yüksek aydınlık seviyesi ve yüksek Kelvin (soğuk ışık) değerlerine çıkılıp öğlen arasına doğru yine kademli olarak bu değerler düşürülerek bir uygulama düşünülebilir. Pek tabi öğle arası yemek ve dinlenme saati olduğu için aydınlık seviyesi ve renk sıcaklığının tekrar bu saate kadar kademeli olarak düşürülmesini önerebiliriz. Böylelikle iş saatleri içerisinde konsantrasyon ve performans artırılırken, yorgunluk ve hata yapma olasılığı azaltılabilir.  

Öğlen arası ile akşam mesai bitimine kadar olan zaman diliminde bu döngü tekrarlanabilir. Bu geçişlerin kademeli olarak yapılması vücut adaptasyonu anlamında oldukça önemlidir.